İKİ TÜRLÜ KAYBETMEK Mİ, İKİ TÜRLÜ KAZANMAK MI?

 

% 5,2’lik oy oranı ile cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçiminin kilidi haline gelen Zafer Partisi ve Sinan OĞAN seçmenlerinin kendi aralarındaki bazı diyalogları…

Hakan (40-45 yaş): -Kılıçdaroğlu’nu dinledim de, en milliyetçi kesilmiş birden!

Nedim (45-50 yaş): -Bırakalım şimdi bunları... Asıl önemli olan, bundan sonra ne yapacağımız.

İblis: -Ne yapacağımız belli arkadaşlar; önce, ülke sınırlarını delik deşik eden bu hükümetten kurtulmamız gerek, sonrası kolay!

Selim şaşkınlıkla (35-40 yaş): -Haksızlık etmeyelim! Hükumetin, güney sınırlarımız boyunca muazzam duvarlar inşa ettiklerini, terörle çok etkili mücadele yürüttüklerini de görmemiz gerek! Şahsen ben, hükümetin sığınmacı politikalarına karşı geldiği için Zafer Partisi adayı Sinan OĞAN’a oy verdim. Başka bir sebebim yok…

Nedim: -İkinci turda Sinan yok ki, bu durumda kime oy kullanacaksın?

Selim: -Abi Erdoğan, “sığınmacıları geri göndermeyeceğiz” demiyor ki, “muhalefetin dediği şekilde göndermeyeceğiz” diyor…

İblis telaşla: -Hemen karar vermeyin! Yani, “hemen karar vermeyelim” demek istedim. Kilit parti olduğumuz gerçeğini unutmayalım lütfen! Pazarlık yapmadan olmaz!

Selim: -Birinci turdan önce, kilit partinin HDP olduğunu söyleyip duruyordun ortalıklarda? Ne oldu, birkaç gün içinde ne değişti?

İblis: -Sen de kabul edersin ki, böyle bir sonucu kimse beklemiyordu. Yani, artık iki kilit parti var diyebiliriz.

Nedim: -Nasıl yani? Zafer Partisi ile HDP’yi aynı kefeye mi koyuyorsun? İki partinin aynı amaç için omuz omuza vermesi gerektiğini mi söylüyorsun bize? Sahi kimsin sen?

Sessizlik… İblis, kendisine yönelen hiddetli bakışlardın çekinir ve hemen oradan uzaklaşır!

Selim: -Kimdi bu, tanıyan var mı?

-Öhö öhö, yok, ben tanımıyorum!

-Daha çok, seçimden önce gördüm buralarda, tanımıyorum…

Selim: -Aslında o lavuğun söyledikleri beni biraz daha netleştirdi sanki…

Hakan: -Evet, ben de aynı şeyi düşünüyorum.

Nedim: -Nedir sizi netleştiren, bana da anlatın!

Hakan: -Abi, daha düne kadar Millet İttifakı için HDP kilit parti değil miydi? Peki, asıl kilidin Zafer Partisi olduğu ortaya çıkmadı mı şimdi? Ee, bu durumda biz ne yapmalıyız? Millet İttifakı safına geçerek, düştüğü yerden omuz verip HDP’yi ayağa mı kaldıracağız? Hım, yoksa HDP’ye kuyruk mu olacağız, hangisi?

Nedim: -Peki Ümit Özdağ ve Sinan Oğan çıkıp, “Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğiz” derse?

Hakan: -Yapma abi ya! Sen de tıpış-tıpış gidip, kendi iraden dışında mı oy kullanacaksın yani?

Sessizlik…

Selim: -Ümit Bey ve Sinan Oğan çıkıp, Kılıçdaroğlu'nu desteklediklerini ilan etseler de, seçmenleri kendi iradeleri doğrultusunda oy kullanacaklardır ki, her durumda Erdoğan kazanacaktır, bu çok açık... Dolayısıyla, Ümit ve Sinan Bey'ler bilerek ve isteyerek HDP ile omuz omuza aynı safta durmaktan dolayı suçlanacak ve iki türlü kaybedecekler! Tarafsız kalmaları halinde, Erdoğan'ın neredeyse kesin olan zaferinden paye alamayacaklardır. Erdoğan'ı desteklediklerini ilan etmeleri durumunda ise, hem Zafer Partisi'nin desteği sayesinde kazanılmış bir cumhurbaşkanlığından paye sahibi olacaklar, hem de Zafer Partisi'nin en keskin ve en anlamlı propagandasını yapmış olacaklar ki, bu da iki türlü kazanmak anlamına gelir... Haksız mıyım?

Derin bir sessizlik... 

 

Yakında, başka bir diyalogumuzda görüşmek üzere…

                           

Görüş ve önerilerinizi sayfamızın altındaki ‘yorum girin’ bölümüne veya efraimasafdogan@gmail.com adresine lütfen yazınız!