CUMHURİYET GAZETESİ KUTUPLAŞTIRMANIN MERKEZİ Mİ?

 

 Kitleleri yönlendirmek için ortaya attıkları yalan ve iftiralarla birlikte, özellikle sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarda, toplumun kutuplaştırılarak gergin hale getirildiğinden şikayetçi olan güruh, her şeye rağmen Türk toplumunun sabırla ve büyük bir metanetle seçim tarihini beklediğini görünce, sosyal medya trollerini yanına alarak Cumhur İttifakı seçmenleri üzerinde toplumsal bir gerginlik oluşturmaya yönelik her yol ve yöntemi denemekten de çekinmezler...

Bu diyalogumuzda, Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından bazılarının toplumu kutuplaştırmak için gösterdikleri özel çabaları konuşmak istedik...

Örnek-1

Siyasilerin kullandıkları dilin ayrıştırıcı olduğundan şikayetçi olan Özdemir İnce’nin 09/05/2023 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan köşe yazısından bir kesit: Ülkemizin, R.T. Erdoğan’ı 2002’den bu yana iktidarda tutan seçmen ekolojisine bir bakalım: Yerli ve milli işsizlerden, sınıf bilincinden yoksun sendikasız ve taşeron işçi yığışımından, ürünü değerlendirilmeyen çiftçiden, pek okuryazar olmayan üniversiteliden, şaşkın ve baygın emekliden, lümpenleşmiş memur ve küçük burjuvaziden, umudunu piyango ve sadakaya bağlamış vasıfsızlardan, kimi temsil ettiği belli olmayan sendikalardan, gerçek hiçbir şey üretmeyen sanayiciden, AKP tipi ölü soyucu sırtlan girişimciden oluşan, dinsizlerin diniyle kendinden geçmiş bir “kof” kalabalık..."

Aynı yazarın sürekli olarak aşağıladığı ve küfrettiği Cumhur İttifak’ı seçmenlerinin gösterdiği tepki; sabırla ve büyük bir metanetle seçim tarihini beklemek... 

Örnek -2

Prof. Dr. Emre Kongar’ın 09/05/2023 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan ve iyi ile kötü, haklı ile haksız, uygar ile çağdışı olarak ayrıştırdığı iki seçmen grubu üzerinden yaptığı ‘sosyolojik analiz’ yazısından sadece kısa bir kesit: “Millet İttifakı, seçim kampanyasında sevginin elini ve dilini kullanıyor. Cumhur İttifakı, seçim kampanyasında nefretin elini ve dilini kullanıyor... Hangisini seçersiniz? Millet İttifakı’nın lideri Kemal Kılıçdaroğlu sevginin elini ve dilini temsil ediyor...”

Toplumun her kesimini; işçi, memur, esnaf, öğretmen, bürokrat, iş insanı, hatta yabancı yatırımcıları bile alenen tehdit eden, Söylediği yalan ve iftiraları nedeniyle hakkında açılan sayısız davayı kaybedip sürekli tazminata mahkum olan Kemal Kılıçdaroğlu'nu ‘sevginin eli’ olarak ilan eden ‘sosyolog’ Prf. Dr. Emre Kongar’a Cumhur İttifak’ı seçmenlerinin gösterdiği tepki; sabırla ve büyük bir metanetle seçim tarihini beklemek... 

Örnek -3

İttihat ve Terakki’nin darbe girişiminden önceki süreçte, besleme gazetecilerin ve yazarların Sultan Abdülhamit’e yaptıkları hakaret ve küfürlere benzer hakaretleri, yaklaşık bir asır sonra %52 oyla seçilen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına tekrarlama cüretini gösteren Mustafa Balbay’ın 09/05/2023 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan köşe yazısından kısa bir kesit: “Ya beni, ya da beni seçeceksiniz... Bu iki şıktan birini seçmezseniz, darbeyi seçtiniz demektir. Savaş çıkaramayınca, savaş uçaklarını çıkardın. Bırakıversen muhalefete karşı kullanacaksın. Doğadaki hiçbir tür kendi türüne bu tür şeyler yapmaz ama dedik ya sen başka bir türsün ve türünün son örneğisin.”

Yapılan bu (insanlık dışı) hakaretlerin asıl amacının toplumsal gerginliği körüklemek, çatışma ortamı oluşturmak, oluşacak bu çatışma ve şiddet ortamı üzerinden de siyasi sonuçlar elde etmek olduğunun bilincinde olan Cumhur İttifak’ı seçmenlerinin gösterdiği tepki; sabırla ve büyük bir metanetle seçim tarihini beklemek...


Yarın başka bir diyalogda görüşmek üzere...

                                 

Görüş ve önerilerinizi sayfamızın altındaki ‘yorum girin’ bölümüne veya efraimasafdogan@gmail.com adresine lütfen yazınız!

 

 

 

 

 

 

Yorumlar