İNANÇLARIMIZ İLE SİYASİ EĞİLİMLERİMİZ UYUMLU MU? (1. Diyalog Sarılar 1. Bölüm)

 

Sarı, yeşil, kırmızı ve mavi renk metaforu üzerine kurguladığımız ve birbirinin devamı niteliğindeki diyaloglarımızın ‘Sarılar’ bölümündeyiz.

---


1. DİYALOG (Sarılar 1. Bölüm)


KONU: İnançlarımız İle Siyasi Eğilimlerimiz Uyumlu mu?

YER: İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı

 

İngilizce Öğretmeni Arzu (30-35 yaşlarında): -Bu konu hiç hoşuma gitmedi doğrusu. Dini siyasete alet etmek istemiyorum! Geçin beni...

Mağaza Müdürü Ferhan (35-40 yaşlarında): -İnançlarımızı ve buna bağlı olarak da siyasi eğilimlerimizi açıklamanın, dini siyasete alet etmekle nasıl bir alakası olabilir anlamadım! Dinin siyasete alet edilmesinden ben de hoşlanmıyorum ama dini inancımızın siyasi tercihlerimizi yönlendirdiğini de inkâr edemiyorum!

Çilingir Ahmet (25-30 yaşlarında) gülümseyerek: -Zaten ‘dinin siyasete alet edilmemesi’ düşünceyle hareket edersek, kendimizi baştan kilitlemiş oluruz.

Reklamcı Tuncay (45-50 yaşlarında): -Nasıl yani? Hem, dinin siyasete alet edilmesine karşıyız; hem de dini inancımızın siyasi tercihlerimizi belirlediğine inanıyoruz... Bu açık bir çelişki değil mi şimdi?

İngilizce Öğretmeni Arzu, kendisine yönelik cevapları duymazdan gelir ve arkasına bakmadan uzaklaşıp gider.

Üniversiteli Aykut 20-22 yaşlarında): -İnanç denince, neden aklımıza ilk olarak din gelir ki? Bile bile inançlarımızın tamamını dinle sınırlıyoruz biz. Biraz önceki ağabeyimizin de dediği gibi, kilitliyoruz kendimizi. Asıl üzerinde durmamız gereken konu; insanların inançlarıyla siyasi eğilimleri arasındaki uyumsuzluktur. Yani insanların inandıkları değerler, savundukları dünya görüşleri ile tercih ettikleri siyasi partiler arasındaki derin uyumsuzluk…

Tıp Doktoru Gülben (35-40 yaşlarında): -Bence, dini inançlarımızla siyasi eğilimlerimiz arasında ilişki kurulmaması gerekir. Çünkü ikisi arasında hiç alaka olmadığını düşünüyorum. Annem mesela, başörtülüdür ama CHP’lidir.

Üniversiteli Aykut: -İyi ya işte, ben de tam olarak bunu söylemek istiyorum.

Tıp Doktoru Gülben biraz kızgın: -Ben de tam olarak; “alakası yok!” demek istiyorum.

Üniversiteli Aykut: -Sizce ikisi arasında uyum var mı? Yani, “annenizin başörtülü olması ile CHP’ye gönül vermesi arasında” demek istiyorum.

Tıp Doktoru Gülben, kalabalığın dikkatli bakışları altında kendini teskin eder ve sakin bir edayla: -Niye olmasın ki? Ayrıca bu sorunuzun arkasındaki o çirkin ithamı da görmüyor değilim, merak etmeyin!

Dinleyiciler arasındaki iblis, Tıp Doktoru Gülben’in cevabı sonrasında etrafındakilere sırıtarak bakar ve o an için araya girmeye ihtiyaç duymaz.

 

Yarın diyaloğumuzun 2. Bölümünde görüşmek üzere…

  

NOT: Toplumsal diyaloglarımız, 2023 Genel Seçim süreci boyunca her gün kesintisiz olarak devam edecektir inşallah! Dilerseniz, ileride oluşturacağımız diyalogların konusunu belirlemek üzere, sayfamızın sonundaki ‘yorum girin’ kısmına sizler de görüş ve önerilerde bulunabilirsiniz.


Yorumlar