ALLAH-U EKBER!.. (4. Bölüm)


 Yer: Kahramanmaraş Trabzon Bulvarı


 Depremzede gibi görünmeye çalışan kadın iblis, yıkıntılar üzerindeki arama kurtarma ekiplerini işaret ederek; “Soma’dan geldiler... Diğerleri de İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden..." deyince, Yılmaz’ın; “canla başla çalışan bunca yardım ekibi varken, neden özellikle Soma ve İstanbul-Ankara Büyükşehir Belediyelerini işaret ettiğinizi anlamadım! Var mı bunun özel bir sebebi? sorusu karşısında umarsızca sırıtır ve cevap vermeden uzaklaşıp gider.

Yaşadıkları, duydukları, gördükleri karşısında konuşmaya ve ayakta durmaya bile mecali kalmayıp düşecekmiş gibi sendeleyen Tuncer’in her iki koluna geren arkadaşları, O’nu bir süre adeta taşıyarak yürürler.

Bu arada, yakınlardaki bir enkazın üzerinde, arama kurtarma ekibinden olduğu anlaşılan, kırmızı bareti ve montu ile birlikte yüzü gözü çamur içindeki bir görevlinin, kalabalığa doğru kendisini göstermek istercesine iki elini havada bir süre salladıktan sonra, işaret parmağını dudağına götürmek suretiyle “sessiz olun!” der gibi yaptığı görülür. Görevlinin bu hareketiyle birlikte bir anda sessizlik olur. Rüzgârın uğultusu dışında ses yoktur artık… 

Sessizliği fırsat bilen iblis, kalabalığın içine yılan gibi sızar.

İblis: -Duydunuz mu? AFAD'takiler yapılan yardımlara engel oluyorlarmış! Kendilerinin dışında yardım yapılabilmesine de izin vermiyorlarmış! Yaa, izin vermiş olsalarmış, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere, daha birçok yerden yardım konvoyları hazır bekliyorlarmış... 

Kalabalığın umutlu bekleyişini bir anda yok etmeyi bilen iblis, depremzedelerin oluşan kıs süreli öfkelerini görevlilere yönlendirmeyi başaramayınca, sessizce oradan uzaklaşır. Örtülere sarılı halde korku ve endişeyle bekleşen depremzedelerin heyecanını yatıştırmak da yine AFAD'ın arama kurtarma ekiplerine düşer.

Görevli (25-30 yaşlarında) dikkatle enkazdan inerek, kalabalığa seslenir: -Abilerim, ablalarım, lütfen sessizliğimizi koruyalım ki, enkazın altından bir şeyler duyuyor gibiyiz! Kepçe ve vinç gelinceye kadar isteyen olursa, arama kurtarma görevlilerinin talimatlarıyla hareket etmek kaydıyla yardım edebilir! Bu arada haberini aldık; öncelikle yollardaki derin yarıkların kapatılması işi hızla devam ediyor. En yakın zamanda, AFAD'ın koordinasyonuyla yardım araçlarının da buraya intikali gerçekleşecektir, rahat olun! Bu arada bize durmak yok! Elimizden geleni hep birlikte yapalım, hadi Allah yardımcımız olsun!

Tuncer (50-55 yaşlarında) görevliye dikkatle bakarak: -Yılmaz, bu adam Zeynel’ime ne çok benziyor böyle!

Yılmaz (45-50 yaşlarında) tebessümle: -Merak etme Tuncer abim! Sen biraz kendine gel Allah’ın izniyle, Zeynel’imizi de, Zeynep’imizi de buluruz hep birlikte! Bak, göreceksin inşallah! 

(Devamı salı günü)

 

14/02/20023 Salı günü 5. Bölümde görüşmek üzere…


Görüş ve önerilerinizle birlikte, yazmış olduğumuz deprem diyaloglarına eklenebilecek yaşanmışlıkları, bilgi ve fotoğrafları, paylaşılmak üzere sayfamızın altındaki ‘yorum girin’ bölümüne veya efraimasafdogan@gmail.com adresine yazınız/gönderiniz lütfen!

Yorumlar