ADINI BİLMEDİĞİMİZ KAHRAMANLARIMIZ


 

Yer: Adana Havaalanı/AFAD Koordinasyon Merkezi 


Pazarcık merkezli depreminin hemen ardından teyakkuza geçen Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Kızılay ile yaptığı görüşmelerden sonra, ülke genelindeki arama kurtarma ve UMKE ekipleriyle iletişime geçer ve onları THY aracılığıyla Adana Havalimanı girişindeki AFAD koordinasyon merkezinde bir araya getirir.

AFAD Koordinasyon görevlisi (35-40 yaşlarında): -Arkadaşlar, depremin yıkım gücü çok büyük ve hava şartları da çok ağır! Daha kötü olanı da söylemek zorundayım; civar şehirlerdeki AFAD ve UMKE'den gönüllü kardeşlerimize ulaşamıyoruz! Anlayacağınız, afet alanı dikkate alındığında sayımız az, işimiz çok zor ve tehlikeli!

Şimdi, sizleri uzmanlık alanlarınıza göre, daha önceden belirlenen bölgelere yönlendireceğiz. Öncelikle arama kurtarma ekibini görmek istiyorum… Tamam, sizler şurada toplanın! Operatörler… Evet, sizleri de şuraya alalım... Sağlıkçılarımız…

Bu sırada, yardımcıları tarafından kulağına bir şeyler fısıldanan Koordinasyon Görevlisinin; "arkadaşlar, kısa bir telefon görüşmesi yapıp hemen dönerim!" dedikten sonra telaşla iç hatlar salonuna doğru koşarak gittiğini gören iblis, elinde mikrofon ve kamera olan bir ekiple birlikte, yağmur altında bekleyen kalabalığa sinsice yaklaşır.

İblis: -Kolay gelsin! Bu soğukta ve yağmur altında işiniz çok zor! Eee arama kurtarmada asker yok mu? En çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde üstelik... Neyse, bakın depremler hala devam ediyormuş, aman dikkat! Ha, Adana Havaalanının da ulaşıma kapatıldığı haberini aldık biraz önce, siz de duymuşsunuzdur...

Sabırsızlıkla Koordinasyon Görevlisini bekleyen AFAD ve UMKE gönüllülerinin morallerinin iyice bozulduğunu gören iblis, ara vermeden devam eder.

İblis: -Bize gelen haberler çok vahim! Gidip yerinde görmek istiyoruz ama birileri tarafından engelleniyoruz! Evet, bazı arkadaşlarımızın yayınlarına yasak konulmuş! Oysa biz, elimizden geldiğince depremzedelere yardımcı olmak istiyoruz. Onların ihtiyaçlarını ülkemizin her yerine iletmek istiyoruz. Zaten, AFAD’ın son açıklamasını duyunca, iyiden iyiye umudumuzu yitirdik!

Kalabalıktan birileri: -Ne açıklaması?

İblis: -Yoksa fay hattının kırıldığını ve Kahramanmaraş’ta sekiz buçukluk bir depremin beklendiğini duymadınız mı? Anladım, size bilgi vermiyorlar... Ha, bu arada, aman Suriyelilere dikkat edin; şu aralar ortalıkta hırsızlıktan, yağmadan geçilmiyormuş! Bir Afgan’ın, enkazdan çıkardığı cesedin ellerini kestiğini görenler olmuş!

İblis, oluşan şaşkınlık ve hiddet halini görünce, iddialarını yüksek sesle dillendirmeye devam eder ve kısa bir süre içinde meraklı kalabalıkları etrafında toplamayı başarır. Bu arada Koordinasyon Görevlisinin yaklaşık on dakikalık bir gecikmeden sonra işinin başına dönmek üzere yaklaştığını gören iblis, oluşan psikolojik kırılganlıkları anlık tepkilere dönüştürmek için en iyi fırsatı yakaladığına inanır.

İblis: -Olacak şey mi bu? Bir, enkazda can kurtarma telaşıyla sabahın köründe ülkenin her yerinden taaa buralara kadar gelenlere; bir de, şu bizim AFAD koordinasyon görevlisinin keyfine bakın hele! Üstelik depremzedelere yardım etmek için, saatlerdir yağmur altında kıvranan bunca gönüllüyü bekletmekten de hiç sıkılmışa benzemiyor! Neymiş efendim; telefonla görüşecekmiş… 

Metanetli görüntüsü ve kararlı tavırları nedeniyle, ağlamaktan kızarmış gözleri pek fark edilmeyen Koordinasyon Görevlisi, kaldığı yerden işine devam etmek üzereyken, iblisin sözlerinden de etkilenen arama kurtarma ekibinden bir genç, dayanamayıp atılır.

AFAD ekibinden genç (20-25 yaşlarında): -Bu soğukta, üstelik yağmur altında bizi neden bekletiyorsun? Deprem bölgelerindeki enkazlardan kurtarılmayı bekleyen binlerce insanımız varken, nedir bu sorumsuzluk?

Sessizlik… 

Koordinasyon Görevlisinin cevap verecek durumda olmadığını gören yardımcılarından birisi, yağmur altında bekleyen ekiplerin yanına gelir ve durumu onlara kısaca anlatır.

Koordinasyon Görevlisinin Yardımcısı (25-30 yaşlarında): -Koordinatörümüz biraz önce, üç çocuğunun da enkaz altında kaldığı haberini aldı! Kendisinin buradaki görevini devralabilecek arkadaşlarımıza da ulaşamadık maalesef! Bu denenle, koordinatörümüz burada kalıp görevine devam etmek istedi... Memleketine gitmesi için çok uğraştık ama O'nu ikna edemedik...


Gözler, elinde mikrofon ve kamerasıyla ortalıkta dolaşan iblis ve ekibini arar ama onlar çoktan kaybolmuşlardır...


Yakında, deprem sonrasında maksatlı olarak ortaya atılan diğer yalanlara ilişkin diyaloğumuzda görüşmek üzere…

                                 

Görüş ve önerilerinizi sayfamızın altındaki ‘yorum girin’ bölümüne veya efraimasafdogan@gmail.com adresine lütfen yazınız!

Yorumlar