MİLLET İTTİFAKI ERDOĞAN'A ÇALIŞIYOR, BUNUN BAŞKA ANLAMI YOK!

 

14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri yaklaştıkça, kafa karışıklığı geçen kararsız seçmenlerin adresleri iyiden iyiye belli olurken, bu defa Millet İttifakı liderlerinin açıklamaları karşısında özellikle CHP seçmenlerinin kafası karıştı!

Rıza (40-45 yaş): -Yok Haydar abi yok! Baksana her biri Erdoğan için çalışıyor sanki...

Haydar (50-55 yaş): -Saçmalama Rıza! Olur mu öyle şey?

Şehriban (30-35 yaş): -Haydar Bey, Rıza abim haklı, hem de çok haklı… Dikkat ediyorum da; bizimkilerin her bir açıklaması, Erdoğan’ın gol atması için özel olarak hazırlanmış gibi! Bana öyle şaşkın şaşkın bakmayın Haydar Bey, çok ciddiyim ben! Muhalefet rolü verilmiş bizimkilere...

Haydar: -Size inanmıyorum ya! İkiniz de paranoyak olmuşsunuz!

Rıza tebessümle: -Bizim aklımızı yitirmediğimize şükret! Tabi senin için sorun yok; derin uykunun kimseye zararı olmaz nasıl olsa. Sen de uyu sayın abim, sen de uyu...

Altılı masa kurulduğunda ortaya çıkan sinerjiyi hep birlikte yaşamadık mı Haydar abim? Peki, ortaya çıkan sinerjiyi yok edip, masanın itibarıyla kim ve nasıl oynadı hatırlıyor musun?

Şehriban: -Ben söyleyeyim; Davutoğlu ile Babacan… Arkasından Temel amcamız olmadık şeyler söyledi ve Meral de, ‘kumar masası’ diyerek hepimizi aşağıladı! Tabi o zamandan beri masanın itibarı yerlerde…

Haydar: -Şaşırıyorum size ya! Hadi söyleyin bakalım, kim ne söyledi de, sizi böyle düşünmeye sevk etti?

Rıza: -Abi gözünü seveyim, “biz iktidara geldiğimizde, Türkiye’deki bütün yatırımları durduracağız!” demedi mi Karamollaoğlu, hatırlamıyor musun? Üstelik Cumhur İttifakının büyük çıkış yaptığı şu yerli ve milli hamleler karşısında söyledi bunu. E tabi Erdoğan da aldı bu volelik pası, her gün doksandan golü takıyor... Gol manyağı yaptı bizi!

Şehriban: -Gemlik’te TOGG'un seri üretimi başlarken, Kılıçdaroğlu çıkıp, “hani nerde?” diye sorarsa, bu gollük bir pas olmaz mı? Ha işte bugün de TOGG’u böyle gözüne-gözüne sokarlar adamın! Bundan daha büyük gol olur mu?

Rıza: -Geçen gün, 13 yaşındaki oğlum Celal, “savunma sanayi ürünlerimizi kötülemek,  bütün yatırımların durdurulacağını söylemek, Amerika’lara, Almanya’lara gidip, ülkemizi şikâyet etmek çok kötü baba ya!” demeye kalmadan, Teknofest’in yapıldığı Atatürk Havalimanını Amerika'daki bir şirkete vereceğini, seçim vaadi olarak duyurdu Kılıçdaroğlu... Neler söylediğini duydun mu Haydar abi?

Haydar: -Eee evet duydum, duydum da… Neyse, aslında başka bir şey söylemek istedi ama olsun, söyledi bi kere…

Haydar'ın bunaldığını gören iblis, destek için Haydar'ın solundan yaklaşarak: -Cumhur İttifakı’nın her şeyi siyasete alet ettiğini görmüyor musunuz arkadaşlar? Bu tuzağı göremeyecek kadar saf mısınız? Yerli ve milli dedikleri her şey yalan! Yerli ve milli olan hiçbir şeyin yapılmadığını ben değil; uzmanlar söylüyor ama anladığım kadarıyla sizin hala kafanız karışık… Şu aralar gizli Erdoğancılar'dan bahsediliyor haberiniz olsun!

Müslüm (20-25 yaş) iblise bakarak: -Seçmeni suçlamak işin en kolay ve en ucuz yolu... Size tavsiyem; bizi hafife almayın! Bakın, merak ettim ve Atatürk Havalimanı'nda gerçekleştirilen teknoloji festivaline gittim, yerinde gördüm... Teknofest… Oradaki heyecanı yaşamadan anlayamazsınız! Yerli ve milli hava araçlarına dokunabilmek için saatlerce kuyrukta bekliyor insanlar. Kızılelma’ya dokunurken hüngür hüngür ağlayan yetişkinler gördüm ben! Öhö öhö! Eee şey, bu arada ben de bir itirafta bulunmak istiyorum...

Sessizlik…

Müslüm: -Evet, ben de Kızılelma’ya dokundum… Hayatımda ilk defa, yüreğimin göğüs kafesime sığmadığını hissettim… Bu hissimi kız arkadaşıma anlattığımda çok kıskandı; aşık olunduğunda bu his yaşanıyormuş meğer... 

Sergilenen Gökbey helikopterimizin motorunu bizim mühendislerimizin yaptığını öğrendiğinde, heyecanlanıp içli içli ağlayan yaşlı birine sarılarak ben de ağladım! Yaşlı adam, elleriyle gözyaşlarımı silerken bana da dua ediyordu!

Sessizlik…

Müslüm: -Her yaştan vatandaşlarımız Teknofest'te ama bizimkilerden kimse yok ki, bu olacak şey değil! Vatandaşlar, yerli teknolojik ürünlerimize gururla dokunabilmek için orada; bizimkiler ise, bu ürünlerimize dokundurabilmek için Amerika’da…

Kimse kusura bakmasın! Ben de Şehriban abla gibi düşünüyorum; bizimkilerin her çıkışı Erdoğan’ın önünü açıyor, bunun başka bir izahı yok!

Rıza: -Böyle olmasa, Davutoğlu neden halasını CHP’ye oy vermeye ikna edemediğini söylesin ki? Amacı ne olabilir? Başbakanlık, dışişleri bakanlığı yapmış bir profesörün söyleyebileceği bir şey olabilir mi bu? Halasını ikna edemeyen birisi bizi niye ve nasıl ikna edebilir ki? 

Biraz önce konuşmaya dâhil olup, Müslüm’ün konuşmasından sonra oradan uzaklaşan iblisin arkasından uzun uzun bakan Haydar, derin bir sessizliğe gömülür…

-----

 

Yakında, başka bir diyalogumuzda görüşmek üzere…

                                 

Görüş ve önerilerinizi sayfamızın altındaki ‘yorum girin’ bölümüne veya efraimasafdogan@gmail.com adresine lütfen yazınız!