TERÖR KARŞISINDA SESSİZ KALANLAR

 

Ramazan Bayramı vesilesiyle Urla’daki yazlığının geniş bahçesinde yakın akrabalarıyla bir araya gelen emekli Kurmay Albay Tunç Ata, önümüzdeki seçimlerde ilk defa oy kullanacak olan yeğen ve torunlarının endişeli soruları karşısında bunalınca, imdadına iblis yetişir. 

Serhan (18-19 yaşlarında): -Dayı seni anlıyorum, anlıyorum da; sonuçta sen, emekli bir subaysın... Ee, birçok askeri operasyonda yaralandığını da biliyorum. Bu durumda sen, terörist başlarının Millet İttifakını destekleyen sözleri karşısında ne düşünüyorsun? Veya, teröristlerin Millet İttifakı liderlerine yönelik talimatları karşısında, özellikle CHP'nin içine düştüğü derin sessizliğe bir anlam verebiliyor musun? Vallahi merak ettiğim için soruyorum, başka bir amacım yok, yemin ederim!

Tunç Ata (65-70 yaşlarında): -Öhö öhö! Ne, kim? 

Serhan: -Dinlemiyor musun beni dayı? Ailemizde ilk defa oy kullanacak gençler olarak, özellikle seni ziyarete geldik. Bazı endişelerimiz, bazı tereddütlerimiz var, yapma Allah aşkına!

Tunç Ata: -Boş ver be yeğenim ya! Ne yapacaksınız terörist başlarının ne dediğini? Sen Millet İttifakı'nın veya CHP'nin açıklamalarına bak; asıl olan, onların açıklamalardır...  

Buse (18-19 yaşlarında): -Suat'ın bu sorusunu kendi aramızda çok konuştuk ama işin içinden çıkamadık enişte... Senin bu konudaki sözlerin bizi çok aydınlatacaktır diye düşündük...

Berk (19-20 yaşlarında): -Yapma amca, parti yöneticilerinin bu konudaki açıklamaları çok kötü! 

Sevilay (17-18 yaşlarında): -Duymadın mı dede? CHP yöneticilerinin bizimle dalga geçer gibi açıklamaları var! Özgür Özel'in açıklamalarını dinleyince, sinirimden bardağı televizyona fırlattığımı biliyorum ben! Neymiş efendim; HDP, terörle hiç bir ilişkisi olmadığını beyan etmişmiş de, bu yüzden partinin bu beyanını esas alınmalıymış... Yuh! Sırtlarını terör örgütlerine dayadıklarını, terör baronlarından emir ve talimat aldıklarını bilmiyoruz sanki... 

Berk: -CHP'nin açıklamaları bizi daha da endişelendiriyor dede! Bu nedenle buradayız biz... Açık konuşmak gerekirse, bayram bizim için iyi bir fırsat oldu yani. 

Bulut (19-20 yaşlarında): -Üniversiteden arkadaşım Büşra, emekli bir amiralle birlikte, "terör örgütünün sınır komşumuz olmasında sakınca görmüyorum" diyen CHP'li bir parti yöneticisinin sözlerini dinletti bana, inanamadım! Açtım, videoyu uzun uzun dinledim ve yıkıldım adeta! Dede, bize yardım etmen, bize yol göstermen için geldik. Evet, bayram ziyareti için buradayız ama asıl amacımız; yaklaşan genel seçimlerde kullanacağımız değerli oylarımız hakkında sizinle konuşmak, size danışmak... Lütfen bize bir yol gösterin!

Eşi Nihal'le birlikte gençlerin sorularını dikkatle dinleyen Emekli Kurmay Albay Tunç Ata, yeğenlerinin ve torunlarının endişeleri karşısında ne yapacağını, nasıl cevap vereceğini bilemeyince, iblis, Tunç Ata'nın arkadaşı havalarında kalabalık ailenin toplandığı bahçeye yılan gibi sızarak girer.

İblis: -Merhaba arkadaşlar, Şeker bayramınızı kutlarım! Sevgili Tunç Ata'ya sorduğunuz soruların kaynağında kim var? Hım? İktidarın bu tuzak sorularına takılmak size yakışır mı gençler? Bakın, bahsettiğiniz o dağdakilerin açıklamaları; Millet İttifakı'nı zor durumda bırakmak ve iktidar lehine bir sonuç çıkarmak üzere kurgulanmıştır.

Bahçeye izinsiz olarak girip, fütursuzca konuşmaya giren iblisin ikna edici konuşması karşısında mutlu olan Tunç Ata, onu tebessümle selamlar.

Sevilay: -Dede, elimdeki bardağı fırlatmadan önce şu arkadaşına sorar mısın lütfen! Terörün kökünü kurutan, her gün sözde liderlerden birilerini paketleyip getiren veya sarı torbalara koyan bu iktidarın devamını mı istiyor terörist başları?

Bulut: -Eğer böyleyse, o zaman Millet İttifakı'nın, "siz, teröristsiniz! Siz, uluslararası terör şebekelerinin uşağı olan alçak birer bebek katilisiniz! Siz, emperyalist ülkelerin köleleri olarak, onların amaçları için, HDP eliyle kaçırdığınız evlatlarımızı, kendi kardeşlerini öldürmeye teşvik eden veya bunu yapmaya zorlayan vahşi sürülersiniz! Sizin destek açıklamalarınızı reddediyoruz!" demesi gerekmez mi?

Sessizlik...

İblis, yılan gibi akıp geldiği bahçeden sessizce uzaklaşırken meraklı sorular da peş peşe gelir.

Bulut: -Dede kimdi bu?

Berk: -Amca, sahi kimdi o?

Buse: -Sorularımıza cevap vermeden çekti gitti ya! Ha enişte, kimdi o?

Nihal (60-65 yaşlarında): -Hee, kimdi o, daha önce hiç görmedim?

Sevilay: -A-a, nasıl yani? Sen görmediysen, o zaman dedem?

Tunç Ata, şaşkın: -Bilmiyorum valla! Arada görüyorum onu buralarda ama daha önce hiç konuşmuşluğum olmadı... Yakınlık duydu herhalde, gelip sohbet etmek istemiş olabilir...

Sorularınıza gelince; bilmiyorum, ne diyeceğimi nasıl davranacağımı bilmiyorum çocuklar! Anladığım kadarıyla, siz benden daha makul düşünüyorsunuz ve inanıyorum ki, benden daha iyi karar vereceksiniz...

Sessizlik...

 

Yakında başka bir diyalogumuzda görüşmek üzere…

                           

Görüş ve önerilerinizi sayfamızın altındaki ‘yorum girin’ bölümüne veya efraimasafdogan@gmail.com adresine lütfen yazınız!

Yorumlar

  1. CUMHUR TÜRKIYENIN SIGORTASI GARANTISI ISTIKLALI ISTIKBALIDIR AKSINI ALLAH GÖSTERMESIN

    YanıtlaSil
  2. Aklı hür vicdanı hür bir millet yetiştirmek isteyen Ulu Önder Atatürk’ün ne demek istediğini bu saçmalıkla çok daha iyi anladım. Resmen insanların dinini ve değerlerini kullanarak algı yaratmaya çalışıyorsunuz. İnşallah bu düzmeceleriniz sizin ayağınıza takılır.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder