Önceki diyalogumuzda; Van’da düzenlenen
bir toplantıda söz alan Şerafettin’in, uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde
HDP ile seçmenleri arasındaki meşruiyet sorununu tek bir soru üzerinden açıklamaya çalıştığını konuşmuştuk. Bu bölümde
ise, dikkat çektiği meşruiyet sorununun ortadan kaldırılmasının çok kolay olduğuna ilişkin kısa ve etkili çözüm önerilerini konuşacağız.
Şerafettin (27-28 yaş):-Evet genç arkadaşım! Terörle
ve teröristlerle iç içe olan bir siyası partiye verilen oyların meşruiyet
sorununu ortadan kaldırmak, aslında çok kolay… Fazla detaya girmeden, çok kolay
olduğunu söylediğim yöntemlerden sadece ikisini burada sizlerle paylaşmak istiyorum;
1-TBMM’ndeki siyasi partilerin tamamı, HDP’nin
terör örgütleriyle dayanışma içinde olduğunu, onlardan emir ve talimat aldığını
biliyorlar! Dolayısıyla, bu partilerin ortak bir karar alarak, terörizm
karşısındaki duruşlarını ve bu konudaki samimiyetlerini hepimizle paylaşmaları adına,
hakkında mahkeme kararı beklenmeksizin HDP ile olan bütün ilişkilerini kesmeleri
çok kolay değil mi?
Sessizlik…
Şerafettin: -Teröre destek veren HDP'yi meşru zemine çekmek için gösterecekleri
bu basit ama etkili tepkiyi, TBMM’nde görünür hale de getirebilirler! Mesela, HDP’lilerin
meclis konuşmaları öncesinde, diğer parti üyelerinin tamamının salonu terk etmesi
çok kolay değil mi?
2-Ülkemizdeki yazılı, görsel ve işitsel medya
organlarının da ortak bir karar alarak, teröre doğrudan veya dolaylı destek olan
kişi veya kuruluşlar hakkında yargı kararlarını beklemeden, toplumsal yararı gözeterek
demokratik tepki göstermeleri çok kolay değil mi?
Mesela, terör örgütlerini veya teröristleri
her hangi bir yolla destekleyen partileri, parti temsilcilerini, dernekleri,
şirketleri veya şahısları haber konusu yapmamak, onların basın açıklamalarına katılmamak,
onların açıklamalarını yok saymak çok kolay değil mi?
İblis itiraz etmek için iyi bir fırsat
yakaladığını düşünür.
İblis: -Bak delikanlı, evrensel hukuk kurallarına saygı duyduğun kadar, evrensel
basın kurallarına da saygı duymalısın! Unutmayalım lütfen, evrensel anlayış;
basının özgür ve tarafsız olmasıdır!
Şerafettin: -Haklısınız; basın özgür olmalı ve toplumsal yararları dikkate alarak, halkın
haber alma hürriyetine hizmet etmelidir, öyle değil mi?
İblis, kendi tuzağına düştüğünü anlayınca,
itirazında ısrar etmez ve sessizce uzaklaşır.
Şerafettin dinleyicilere dönerek: -İzin verirseniz, ben de şimdi size iki soru
sormak istiyorum?
1. Soru; Siyasi partilerin alacakları
ortak karar sonrasında, HDP ile ilişkisini kesmeyen veya TBMM’nde HDP’ye
yönelik demokratik tepkiye iştirak etmeyen diğer parti üyeleri hakkında oluşacak
toplumsal tepkiyi tahmin etmek çok kolay değil mi?
2. Soru; ülkemizdeki medya organlarının
ortak kararına rağmen, terör örgütleri ve üyelerinin söylem ve eylemlerini haber
konusu yapan, onların davetlerine icabet eden, basın açıklamalarını yayınlayan
medya organları hakkındaki toplumsal tepkiyi tahmin etmek çok kolay değil mi?
Kısa bir sessizlikten sonraki tek tük
alkış sesleri, toplantıdakilerin açıklanan çözüm önerilerini hala muhakeme ettiklerini
gösterir gibidir…
Yakında başka bir diyalogda görüşmek üzere...
Görüş ve önerilerinizi
sayfamızın altındaki ‘yorum girin’ bölümüne veya efraimasafdogan@gmail.com adresine lütfen
yazınız!
Çok parçalı siyasi bölünmüşlük blok halinde tepki vermeyi pek mümkün kılmıyor. Herkesin çıkarları ve çıkar ilişkileri bir değil. Cumhur ittifakı partileri düşünce ve yapı olarak bu kararları alabilir kendileri uygulayabilir ama bu da meclisin yarısını kapsar. Diğer yarısı çıkarları ve gelecek seçim dönemi kaygıları sebebi ile buna yaklaşmaz.
YanıtlaSilİyi ya işte, böyle bir karar kendilerini de toplum nezdinde ifşa etmez mi?
YanıtlaSil