HDP VE SEÇMENLERİNE ÇAĞRI... (1. Bölüm)

 1. Bölüm

HDP ile seçmenleri arasındaki güven ilişkisinin konu edildiği Van'daki geniş katılımlı sohbet programına katılan Şerafettin, programın ilerleyen saatlerinde sorduğu bir tek soruyla, konuşmacıların ve dinleyicilerin tamamını geri dönüşü mümkün olmayan bir sorgulamaya da çağırmış olur...

Şerafettin (27-28 yaş):-Mehmet abi, sizi dinlerken aklıma Beşir’in o meşhur sorusu geldi!

Mehmet (55-60 yaş): -Beşir?

Seyit (50-55 yaş): -Kim bu Beşir, neymiş o meşhur soru, hele bir anlat yeğenim?

Şerafettin tebessümle: -Gazeteci ve yazar Efraim Asaf abimizin bir blog sayfası var İnternette... Google adres çubuğuna https://iblislediyalog.blogspot.com yazınca sayfa açılıyor. Bu adreste hemen her gün tek sayfalık toplumsal diyaloglar yayınlanıyor; bazıları mizah, bazıları düşündürücü falan… Neyse, oradaki bir diyalogda Silvanlı Beşir’in arkadaşlarına sorduğu soru beni çok etkiledi! Hatta hocalarım kabul ederse, o soruyu ve sonuçlarını doktora tezimin konusu yapmak istiyorum…

Evet, Beşir’in HDP seçmenlerine yönelttiği soru, aslında iki ayaklı. Sorunun birinci ayağı, “HDP yöneticilerinin terör örgütüne veya teröristlere destek verdiğine inanıyor musunuz?” şeklinde... Beşir, “evet” diyen seçmenleri kenara ayırıyor ve “Hayır, inanmıyorum!” diye cevap verenlere, sorunun ikinci ayağı olan, “peki HDP yöneticilerinin terör örgütüne ve teröristlere destek verdiği ispat edilirse, yine de HDP’ye oy verir misiniz?” sorusunu yöneltiyor…

İblis, sohbetin gidişatından endişelendiği için hemen araya girer.

İblis: -Bu nasıl bir vicdansızlık böyle? HDP seçmenlerini kendi içinde bile ayrıştırmaya çalıştıklarını anlamıyor musunuz? Bu mekânda böylesi bir ayırımcılığın konuşulması, en azından çok büyük bir ayıp değil mi arkadaşlar? Böyle yalan yanlış sorularla insanlarımızın kafasını karıştırmaya kimsenin hakkı yok!

İblisin itirazı, dinleyicilerin ve konuşmacıların Şerafettin’e olan güveni karşısında etkisiz kalır.

Mehmet tebessümle: -Evet Şerafettin, bahsettiğin bu soru seni niye etkiledi, ne var bu soruda?

Toplantıdakilerin tamamının kendisine kulak kesildiğini gören Şerafettin, ayağa kalkıp cevap verir.

Şerafettin: -Hepinize soruyorum! Evrensel hukuk kurallarına göre, terörü kınamaktan imtina etmek bile teröre destek olarak kabul edilip cezalandırılırken; terör örgütleriyle iç içe olan bir partiye bilerek ve isteyerek verilen oyların meşru olduğu düşünülebilir mi?

Sessizlik... Genç bir dinleyicinin 'zor' sorusu, kısa süren sessizliği bozar.

Genç adam (20-22 yaş): -Bu durumda ne yapılabilir, nasıl çıkacağız işin içinden? Veya, nasıl meşru olabiliriz?

Şerafettin: -Çok kolay kardeşim! Şimdi açıklayacağım ve daha önce hiç bir yerde duymadığınız çözüm önerilerimi kendi aranızda da konuşun lütfen! Tekrar ediyorum; çok kolay! (Devamı yarın)

 

Yarın diyalogumuzun 2. ve son bölümünde görüşmek üzere...

                                 

Görüş ve önerilerinizi sayfamızın altındaki ‘yorum girin’ bölümüne veya efraimasafdogan@gmail.com adresine lütfen yazınız!

 

Yorumlar